Sefa Abi Der Susarım

  • 11 Şubat 2025
  • 84 kez görüntülendi.
Sefa Abi Der Susarım

  Web sitemizi ziyaret eden yazılarımızı okuyan değerli ziyaretçilerim ve kardeşlerim. Yeni bir web sitesine niyetlendik istedik ki birçok sitenin yaptığı gibi reklam para derdine düşmeyelim, insanları yalan başlıklar ile oyalamadan dürüst ve adilce bir iş ortaya koyalım varsa nasibimiz rızkımızı alalım. Değerli kardeşim Ömer ve ben burada bir çok konuyu ele alıyor araştırıyor en doğru net bilgileri buluyor ilmimizin müsaade ettiği kadar da sizler ile paylaşalım. Bu kaleme aldığım yazı çok nadir yazacağım ve anlatacağım türden bir yazı olacak. konuların dışında yayın formatının haricinde bir yazı.

   Ben şu sıralar ömür taşı denen yaşta 35 deyim. İleride ne kadar vakit var bilemeyiz, ne yaşayacağız kestirmek de mümkün değil. Hani şu meşhur söz vardır ya gençlerimizin dilinden düşmeyen “Belki de bu kadar endişelendiğim gelecekte ben yokumdur” öyle bir haldeyiz işte. bugün varız yarın nasipte ne vardır bilemeyiz. Toy yaşlarımız da pek göremez anlamaz farkına varamayız beşeriz nihayetinde ölmeyecekmişiz gibi yada yarın başımıza bir hal gelmeyecekmiş gibi planlar yapar uğraşır, hayaller kurar bir şeylerin peşine düşeriz. Ama gel gör ki bu telaşların hepsi Dünya hayatından ibarettir. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek telaşlarımız hep iyi bir ev, iyi bir araba, rahat bir hayat kaliteli marka bir cep telefonu ve daha neler neler. İster, arzular peşine düşer öylece zamanı harcar kendimizden feda eder de gideriz bilmeden. Kimimizin derdi bir kıza gönül meselesidir kimimizin derdi bir mal alma çabasıdır. Ama yine gel gör ki hepsi geçecek bitecek dünya çabası içindir. 

  Sonra yaş biraz daha kemale erer bir gün bir köşede oturur yoldan geçen insanlara bakarız, hep bir şeylerin telaşındadırlar, yolda biraz adımlar maziyi düşünürüz geçmişe bıraktığımız boş yere heba etiğimiz yılları anımsarız. Daha dün gibiydi şu arabayı alsam da yürümesem, şu telefonu kullansam da şöyle yapsam. Sonra bir köşede bilgisayar başında oyun oynayan gençlere ilişiverir gözümüz oracıkta dururlar da saatlerini feda ederler. Sonra birden hatırlarız saatlerce bilgisayar başından kalkmamış sabahlara kadar oyunlar oynamış filmler izlemiş müzikler dinlemiş gelir de gelir aklımıza sonra bir ah çeker keşke zamanı geri alma fırsatım olsaydı da bunca zamanı bunlara heba etmeseydim deriz. Veyahut istediklerimize ulaşmış onları almışızdır da elimize varınca onlar o kadar da kendimizi harap etmeseymişiz deriz. 

  Gitmiştir çünkü eski sağlığımız, heveslerimiz, arzularımız. Elimizde olana bakar olmayana bakar bir fırsat olsa da yeniden başlasak diye dert ediniriz. Güler geçeriz insanların bu anlamsız telaşlarına. Eskiden babam bizi tv başından kalkmadığımız zamanlar görür de şöyle derdi “haydi oğlum yatın, bunun birisi başlar birisi biter” ne kızardık ona ya ne olacak izlesek, ne olacak az daha dursak. Gerçekten de öyleymiş birisi başlar birisi bitermiş. Babalar hep haklımı olur, öyleyse biz neden anlamayız bunu göremeyiz. illa ki bir köşede sessizce oturup geçmişi anımsarken mi hak veririz onlara. onlar mı söylemeyi bilemedi yoksa biz mi göremeyecek kadar kördük.

  Yarılamışız vaktimizden kalan zamanı belki sabahı göremeyeceğiz bilemeyiz ama akıl ucuyla bir bakınca yokluyor insan kendini diyor ki ben 35 yaşındayım, yahu kalsa kalsa şurada 40 bilemedin 50 senem kalır e sonra bitti. Bu oyun bitti, bu gösterişli hayatlar hayaller, dünya malı için kırılan kalpler bitti hepsi gideceğiz ahiret yoluna ne götüreceğiz ne aldık yanımıza. hadi dönelim nasıl gideceğiz ta en başa, kim yeniden yaşayacak bu hayatı bize. Çocuklarımıza yada çevrede gördüğümüz bizden yaşça küçük insanlara nasıl anlatacağız bu durumu. biz dinledik mi o insanları. Şimdi desem oğlum evladım yapma ceviz ağızda kırılır mı vur bir şey ile. E ne oldu bana da dediler de dinledim mi şimdi kalmadı o cevizi kıracak diş kuvvet beden de .

  Küçükken abimle ve kardeşimle çok kavgalar ederdik; Şu senin olsun bu benim olsun, ben bu işi yapayım ama arabayı ben sürerim, falanca yere gidelim ama şunu da şöyle ediverelim. Bunlar ve böyle şeyler insanların eskiye özlemi değil ki aslında. Birisi gözleri dalıp geçmişi düşündüğün de vefat eden birisini anımsayıp gözleri dolduğunda bunlar hasretten değil ben yeni anladım. bunlarım hepsi koca bir KEŞKE kelimesinden ibaret, pişmanlık. Özlemiyoruz ki keşke o zaman olsaydı da onla kavga etmeseydim, keşke geriye  dönsek de onun dediği olsaydı. Bitiyor ömür bitiyor gideceğiz bu misafirlikten. Ne götüreceğiz kalp kırıklıkları, pişmanlıklar başka ne topladık ne kar ettik kendimize ne yaptım buradan götürecek ne yaptım da gelsin benimle.

  Kimileri inanmaz Vesile kelimesinin anlamına manasına bu hayattaki yerine. Allah nasip eder birisini vesile kılar da sana rızkını verir, güzel günlerini verir sende hâyır olan şeyleri verir. Yanarım dostlarım da halime yanarım ömrümde 35 yılı tüketmişim de götürecek bir avuç nimet yok elimde. Ben çalmadım, ben etmedim demek kandırmak insanı kendi kendine ya namaz, ya iman hani dilinde var da hayatında neredeydi. O saatlerce bilgisayar başından, telefondan kalkmadığımız zamanlara nasıl sığdırmadık beş dakikalık namazı biz. 35 Yaşında ilk defa Kur-an’ı kerimi açıp da okumuşum Allah (c.c) kitabını. Vaktim mi yoktu elim kolum mu tutmazdı neredeydi o vakit aklım kalbim. Hadi dön al geriye de vazgeç oyunlar oynamaktan, saatlerce tv izlemekten var mı bir yolu mümkünü.

  Hayatıma koyduğum, dışarı attığım insanlara bir bir bakıyorum, kazandıklarım vazgeçtiklerim. Her birisi bu dünyaya ait bir keyiften öte olmamış bende. Yüce Allah öyle bir kardeş, dost nasip etti vesile kıldı ki bana açtı gönül gözümü. 

  Çok değer verdiğim Kıymetli kardeşim, ilim hocam Sefa kardeşim. Duam odur ki Allah (c.c) her kulunun karşısına bir vesile nasip etsin de senin gibi Allah yolun da güzel insanlar ile karşılaştırsın. Geçte olsa bu yola baş koymanın onuru var içim de. Bana verdiğin ilimden, Taşıdığın Takva’dan ve güzel Âhlakından ben razı oldum Allah (c.c) de senden razı olsun inşallah.


Bukre sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın

Bukre sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin