Otizm üzerine tanı üzerindeki yazımızı okumak isterseniz BURAYA tıklayarak okuyabiliriz. Değerli ziyaretçilerimiz bir önceki yazımız da Otizm ne olduğu, hangi sebeplerden bulunabileceği ve çocuklarımız da Otizm olup olmadığını anlamak üzerine faydalı bir makaleye yer verdik.
Toplam da 12 bölümde yer verdiğimiz detaylı otizm rehberi yazımızın ikinci kısmı olan teşhis üzerine olan yazımızı sizler için derledik. Bizler yine hatırlatmak ve altını kalın harflerle çizmek isteriz ki grip dahi olsa hiçbir tıbbi rahatsızlığa internetten bakarak tanı koyulamaz sadece ön bilgi edinmeniz mümkün olacaktır. Bizlerde Otizm konusunda sizlerin detaylı bir bilgi ve tecrübeye sahip olabilmesi için en net ve doğru bilgiler ile sizler için bu konuyu ele aldık.
Dileriz hiçbirimizin sınavı çocukları ile olmasın. Otizm ve buna benzer özel durumlar bir hastalık değil bizlere verilmiş mükemmel hediyelerdir öncelikle buna bu şekilde bakmayı lütfen öğrenin ve umutsuz olmayın.

Otizm ve Gelişim Geriliği veya yaygın ismi ile Dil Gecikmesi bir birine çok yakın durumlar taşır ancak Otizmi Gelişim Geriliğinden ayıran keskin hatlar vardır. Bunları kısaca sizlere hatırlatmak maksadı ile kısaca yeniden ele alalım.
Benim çocuğumda Otizm mi var ? sorusuna cevap arıyor iseniz aşağıda sayacağım maddeler Otizmin temel taşlarıdır. Yine belirtmekte fayda var bir birine çok benzer ve yakın durumlar taşıyan iki durumun internetten tanısının konması mümkün oldukça zor olacaktır. bu işin en sağlıklı noktası Bir Çocuk Psikoloğuna görünmektedir. Otizm olma ihtimali yüksek ve risk taşıyan çocuklar da aşağıdaki durumlar neredeyse tüm çocuklar da mevcut ve ortak noktadır.
- İsme Tepki Vermemek
- Çocuğunuzun duymadığını düşünmek (İsmi veya başka bir seslenme şekline kayıtsız kalması)
- Saatlerce ağlama (hiç susmayacakmış gibi) durumları
- İsteklerini sürekli el işareti ile göstermeye anlatmaya çalışmaları (sizleri elinizden tutarak götürme istekleri veya parmağı ile işaret etmesi
- İşaret edilen yere odaklanamama bakmama
- Oyuncakları Amacı dışında kullanma / Oyuncaklarını sıraya dizmesi
- Göz teması kuramaması (Belirli bir kısımda bu durum görülmez)
- Akranları ile ortaklaşa oyun vb aktiviteleri yapamaması
- Sallanmak ve yüksek hareketli alanlardan korkmaları
- Tuvalet eğitiminin başarısız olması (Tuvalet ihtiyacını yaptıktan sonra söylemeleri)
Yukarıda saymış olduğumuz maddeler neredeyse Hafif veya Yüksek Dereceli Tüm Otizmli çocuklarda görülmesi yüksek ve Muhtemel Durumlardır. Kırmızı İle belirtilen durumlar çocuğunuzda Otizm olma ihtimalini en üst seviyeye çıkarmaktadır. Mavi ile belirtilen durumlar Otizm ve Gelişim Geriliği (Dil gecikmesi) ile benzer dereceler göstermekte olup kuvvetle Otizmli bireylerde görülmektedir. Otizm de bir çok özel durumlar gibi derece ve seviyeleri vardır bunlar ise şu şekildedir.

Birinci Düzey: Destek Gereksinimi
En hafif otizm tanısıdır. Bu tanı grubundaki otizmli çocuklar genellikle sosyal açıdan zorluk yaşarlar ve bu açıdan desteğe gereksinim duyarlar. Başkalarıyla konuşma başlatmakta güçlük çekebilir, uygun olmayan şekillerde cevap verebilir ya da ilgileri kolayca dağılabilir. Sonuç olarak yardım olmadan arkadaş edinmekte zorluk çekebilirler. Aynı zamanda esnek olmayan davranış kalıpları gösterebilirler. Değişen durumlara ve yeni ortamlara uyum sağlamakta zorlanabilirler, planlama yapmak ve organize olmak için desteğe gereksinim duyarlar.
Belirtileri
- Sosyal ilişkilere ve etkinliklere karşı ilgi azlığı,
- Sosyal etkileşimleri başlatmada zorluk,
- Karşılıklı konuşmayı sürdürmekte sorunlar,
- İletişimde zorluk yaşandığını gösteren açık işaretler,
- Rutindeki değişimlere uyum sağlayamama,
- Planlama yapma ve organize olmada güçlükler.
Birinci düzey otizm tanısı alan bireyler destek alarak kaliteli bir yaşam sürdürebilirler. Sunulan destek, çoğunlukla davranışsal uygulamalardan oluşur. Bu uygulamalarda sosyal becerilerin ve iletişim becerilerinin artmasına ve doğal olarak ortaya çıkmasına yardımcı olunur.

İkinci Düzey: Yoğun Destek Gereksinimi
Birinci düzeyde duyulan destekten daha yoğun bir desteğe gereksinim duyulur. Bu tanı grubundaki otizmli çocukların sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde belirgin aksaklıklar görülür. Destek alsalar bile anlamlı iletişim kurma ve sürdürmede zorluk yaşayabilir ve uygun olmayan sıra dışı yanıtlar verebilirler. Kısa cümlelerle ve sadece belirli konularda konuşabilirler. Sözel olmayan iletişimde de sorunlar yaşayabilirler. Örneğin konuştukları kişilerin yüzlerine bakmayabilirler. Bu düzeyde otizm tanısı almış bireyler günlük yaşamın işlevlerini yerine getirmeyi zorlaştıracak ölçüde esnek olmayan davranış kalıpları gösterebilirler. Genellikle değişimlere uyum sağlayamaz ve böyle durumlarda yoğun stres yaşarlar.
Belirtileri
- Çevrede ya da rutinindeki değişimlere uyum sağlayamama,
- Sözel ve sözel olmayan iletişimde ciddi sorunlar,
- Sıradan bir gözlemcinin kolayca fark edebileceği davranış sorunları,
- Sosyal ipuçları, etkileşim ve iletişime uygun olmayan yanıtlar verme,
- Değişim karşısında sorun yaşama,
- Çok basit cümlelerle iletişim kurma,
- Dar ve belirli ilgi alanları.
İkinci düzey otizm tanısı alan bireyler birinci düzeye göre daha fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Destekle bile çevrelerindeki değişime uyum sağlamakta sorun yaşarlar. Farklı alanlardan müdahaleler işe yarayabilir.

Üçüncü Düzey: Çok Yoğun Destek Gereksinimi
Üçüncü düzey en ağır otizm tanısıdır. Bu tanı grubundaki otizmli çocuklar sözel olan ve olmayan iletişimde büyük sorunlar yaşarlar. Genellikle başkalarıyla iletişim kurmaktan kaçınırlar, birine yanıt vermeleri gerekirse çok sınırlı tepki verebilirler. Davranışları esnek değildir ve çok tekrar eder. Değişimlere sert tepki verebilirler ve dikkatlerini başka yere vermelerini veya yaptıkları işi bırakmalarını gerektiren durumlarda yoğun stres yaşayabilirler. Okulda, evde ya da işte başarılı olabilmek için temel becerileri öğretebilecek devamlı bir bakıcıya gereksinim duyabilirler.
Belirtileri
- Sözel olan ya da olmayan iletişimde hemen kolayca fark edilebilen sorunlar,
- Sosyal etkileşim kurma konusunda çok sınırlı istek,
- Davranış değiştirmede sorunlar,
- Çevresindeki ve rutinindeki beklenmeyen değişimlere karşı aşırı tepkide bulunma,
- Dikkati farklı bir şeye yönlendirmede büyük zorluk.
Üçüncü düzey otizm tanısı alan bireyler ikinci düzeye göre daha fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Genellikle iletişim ve davranış sorunlarına yönelik sık ve yoğun destek gereksinimleri vardır. Otizmi tedavi edebilecek bir ilaç ya da tıbbi tedavi yoktur ancak depresyon ya da dikkat dağınıklığı gibi durumlar için ilaç tedavilerinden yarar sağlayabilirler. Bu düzeyde otizmi olan bireyler okulda, evde ve işte başarılı olabilmek için gerekli becerileri öğretebilecek bir kişiye ihtiyaç duyabilirler. Destekle bile çevrelerindeki değişime uyum sağlamakta sorun yaşarlar. Farklı müdahaleler işe yarayabilir.

Otizmin Tanısı Nasıl ve Kimler Tarafından Konur?
Tanı koyabilecek kişiler, yalnızca konunun uzmanı olan doktorlardır. Otizmli çocukların dış görünüşleri diğer çocuklardan farklı değildir. Ancak, davranışlarında belirgin farklılıklar vardır. Tanı, uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi, gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur. Otizmin belirtileri en erken yaşamın altıncı ayında fark edilebilirken, tanı 12 aylıktan itibaren konulabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından oldukça önemlidir.
Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ve ergen psikiyatristleridir.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi, çocukların ve ergenlerin zihinsel, duygusal ve davranışsal sorunlarını değerlendiren, tanı koyan ve tedavi eden bir tıp doktorudur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, tanı ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. İlaç, eğitime destek ve istenmeyen hareketleri/davranışları kontrol altına almak amacıyla verilir. Otizmin ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir.
Değişiklikleri takip edebilmesi, gerekli düzenlemeleri yapabilmesi için düzenli aralıklarla (yılda bir ya da iki kez) çocuğunuzu çocuk ve ergen psikiyatristine götürmelisiniz.
Çocuk Nöroloğu: Çocuk Nöroloğu çocuklardaki beyin ve sinir sistemi sorunlarının uzmanıdır. Çocuk nöroloğu da Otizme ilişkin değerlendirme yapabilir. Ayrıca, çocuğunuzda Otizmle ilişkili olabilecek bazı hastalıkların (sara nöbetleri gibi) olduğu ya da Otizm dışında başka sorunların varlığı düşünülürse, çocuk nöroloğu tarafından bazı tıbbi tetkikler (MR, BT, EEG vb.) ve tedaviler de yapılabilir. Ancak, bütün Otizmli çocukların yalnızca dörtte birinde bu tür sorunlar görülür. Dolayısıyla, doktor tarafından mutlaka ihtiyaç olduğu söylenmediğinde, bu tetkiklerle kendinizi ve çocuğunuzu maddi ve manevi olarak yıpratmayın.
Eğer Çocuğunuz Henüz Otizm Tanısı Almamışsa hangi Kurum ve Uzmanlara Başvurabilirsiniz?
- Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Bölümü bulunan üniversite hastanelerine başvurabilirsiniz.
- Çocuk ve ergen psikiyatristi bulunan Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerine başvurabilirsiniz.
Eğer çocuğunuz otizm tanısı alırsa, eğitim, sağlık, rehabilitasyon ve sosyal hizmetlerden yararlanabilmek için ‘Çocuk Özel Gereksinim Raporu’ (ÇÖZGER) çıkartmanız gerekir.
Çocuk Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Almak İçin Ne Yapmalısınız?
- Çocuk Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) almak için, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş ve Sağlık Kurulu bulunan bir hastaneye başvurmalısınız. Sağlık Kurulu; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Cerrahi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, İç Hastalıkları, Göz Hastalıkları, Kulak-Burun-Boğaz, Ortopedi ve Travmatoloji, Çocuk Nöroloji ve Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Ruh Hastalıkları branşlarından en az 4 uzmanın yer almasıyla oluşur.

Sizin hatanız değil!
Otizm, günümüzde rastlanan en yaygın nöro-gelişimsel farklılıklardan biri olup, Amerikan Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control Prevention)’nin verilerine göre 2006 yılında her 150 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı tahmin edilirken, 2023 yılında her 36 çocuktan 1’ini etkilediği kabul edilmektedir.
Otizmin tüm ırk, etnik grup ya da sosyal statüsü farklı gruplarda görülebileceği, ailenin gelir durumu, yaşam biçimi ve eğitim düzeyi ile otizm arasında bir ilişki olmadığı vurgulanmaktadır.
Cinsiyetle ilişkili olarak farklı görülme sıklığı bilgileri bulunmasına rağmen, ortak görüş, erkeklerde kızlardan daha fazla görüldüğüdür. Otizm tanısı alan çocukların çoğunda farklı düzeylerde öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu veya zihin yetersizliği eşlik edebilir.
Otizm terimi, zaman içinde yerini, Otizm Spektrum Bozukluğu (ASD – Autism Spectrum Disorders) terimine bırakmıştır. Otizm Spektrum Bozukluğu kavramı ile ilişkili belli başlı olgular şöyle sıralanabilir;
- Otizm spektrum bozukluğunun nörolojik nedenlerden kaynaklandığı sanılmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin önemli bir bölümünde (yaklaşık %35), beyindeki anormal elektrik hareketlerine bağlı olarak; nöbet, istemsiz hareketler, bilinç yitimi gibi nörolojik sorunlar görülebilir.
- Otizm spektrum bozukluğunun genetik olabileceği yönünde bulgular vardır; ancak, buna yol açan gen ya da genler henüz bulunmuş değildir.
- Otizm spektrum bozukluğu bir ruh hastalığı değildir.
- Yapılan bilimsel araştırmalar, otizm spektrum bozukluğunun çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin sosyo-ekonomik özellikleriyle ilişkisi olmadığını göstermiştir.
- Önceki yıllarda otizm spektrum bozukluğunun görülme oranının 500’de 1 olduğu kabul edilirken, 2023 yılı verilerine göre, otizm spektrum bozukluğunun yaklaşık her 36çocuktan 1’ini etkilediği kabul edilmektedir.
- Cinsiyetle ilgili bulgulara göre, otizm daha yaygın olarak erkeklerde görülmektedir. Önceki veriler erkeklerin, kız çocuklarına oranla 4 kat daha fazla otizm tanısı aldığını gösterirken, son yıllardaki çalışmalar bu oranın 2,5’a düştüğünü göstermektedir.
- Otizm tanısı alan çocukların çoğunda değişik derecelerde öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu veya zihin yetersizliği eşlik edebilir.
- Sanıldığının aksine, otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin çoğunda, farklı düzeylerde zihin yetersizliği görülür. Ayrıca, zeka testlerinde, belli alanlar, diğer alanlara kıyasla çok daha düşük puanda çıkabilir.
- Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin pek azında (yaklaşık %10), çok güçlü bellek, müzik yeteneği vb. üstün/dahi özelliklere rastlanır.
Değerli okuyucularımız Otizm Rehberi Yazı Serimizin 2 Bölümünde sizlere tanı aşamasını ve tanıyı Kimlerin Koyabileceği hakkında derlediğimiz net ve güvenilir bilgileri paylaştık. Bizler bu yazımız da Doğrudan Otizmli Çocuklara Sahip ailelerin süreç ve durumlarını yakından takip ederek bilgi edinip derlediğimiz gibi bu konunun uzmanı kişi ve web sitelerinden de faydalı bilgilere yer verdik. bu yazımız da TohumOtizm web sitesinden çeşitli bilgilere de yer verdik. Bir sonraki yazımız Otizm Rehberi Teşhis Bölümü ile buluşmak isteriz. Sizlerde BURAYA Tıklayarak Forum bölümümüze ücretsiz bir şekilde kayıt olup bu konuyu tartışabilir ve destek alabilirsiz. Unutmayın Her Çocuk Özeldir ve Onlar İçin Hiç Bıkmadan Sıkılmadan ve Vazgeçmeden Mücadele etmek bizlerin görevidir.
Bukre.Net
CevapAlıntı
Konu başlatıcı Gönderildi : 10/02/2025 2:07 am