İlim ve imtihanlar

ENBİYA : 35 AYET
كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةًۜ وَاِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de hayırla da imtihan ediyoruz. Sonunda zaten bize döneceksiniz.

16 Şubat 2025
0
143 kez görüntülendi.

ENBİYA : 35 AYET

كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةًۜ وَاِلَيْنَا تُرْجَعُونَ

Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de hayırla da imtihan ediyoruz. Sonunda zaten bize döneceksiniz.

İlim öğrenme yolunda geçirdiği imtihanları anlatan bir öğrenci olarak, bu yolun ne kadar meşakkatli ve zorlu olduğunu ilk elden deneyimlediğimi söyleyebilirim. İlim yolunda ilerlerken karşılaştığım pek çok zorlukla mücadele etmek öğrenciliğimin en önemli parçalarından biri haline gelmiştir.

Öncelikle, ilim öğrenme yolunda en büyük engellerden biri zaman yönetimi ve disiplindir. Ders çalışmak, araştırma yapmak ve ödevlerle ilgilenmek zaman ve enerji gerektiren faaliyetlerdir. Dolayısıyla, bu konularda disiplinli olmak ve zamanımı doğru bir şekilde yönetmek benim için büyük bir imtihan olmuştur. Aynı anda birçok ders çalışmak, sohbetlere hazırlanmak ilgilenmek bazen oldukça yorucu ve stresli olabilmektedir.

Bununla birlikte, bilgiye ulaşmak ve öğrenmenin zorluğu da bir başka imtihan olarak karşıma çıkmıştır. Özellikle karmaşık konuları anlamak ve akademik metinleri doğru bir şekilde yorumlamak bazen büyük bir meydan okuma olabilmektedir. Bu durumda sabırlı olmak, araştırmak ve ilim ehli hocalardan destek almak önemli bir rol oynamaktadır.

Sonuç olarak, ilim öğrenme yolunda geçirdiğim imtihanların beni güçlendirdiğini ve olgunlaştırdığını düşünüyorum. Zorlukların üstesinden gelmek, sabırlı olmak ve azimle çalışmak ilim yolunda başarılı olmanın temelinde yatan unsurlardır. Bu nedenle, her zorlukla karşılaştığımda sadece bir imtihan olarak değil aynı zamanda bir fırsat olarak görmeye çalışıyor ve her deneyimimden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. İşte bu yüzden, ilim öğrenme yolundaki imtihanları başarıyla aşarak kendimi geliştirmeye devam etmem gerekir.

Bugün ve yarınlarda başımıza ne gelirse gelsin ne yaşarsak yaşayalım ne durumda olursak olalım her şeyde ALLAH c.c rızasını gözetmek ve istikamet üzere onun yolundan ayrılmamak gerek imtihan da olduğumuzu unutmamamız gerek . Her şey güllük gülistanlık olursa her şey kolay olur zaten zorluk olacak ki imtihan olsun . ALLAH c.c bizden öncekileri de imtihan etti bizleri de edecek bunu unutmamak gerek.

İmtihan ağırsa mükafatta o imtihan nispetinde değerlidir. İmtihan ne kadar şiddetliyse mükafatta o kadar büyüktür.

Sâffât / 106. Ayet

اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْبَلٰٓؤُ۬ا الْمُب۪ينُ

Hiç şüphe yok ki bu apaçık bir imtihandı.

Ankebût / 2. Ayet

اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ

İnsanlar, hiç imtihana tâbi tutulmadan, sadece “İnandık!” demekle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

Ankebût / 3. Ayet

وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِب۪ينَ

Gerçek şu ki biz, onlardan öncekileri de imtihan ettik. Böylece Allah, doğru söyleyenleri de ortaya çıkaracak, yalancıları da elbette ortaya çıkaracaktır.

Zümer / 49. Ayet

فَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ ضُرٌّ دَعَانَاۘ ثُمَّ اِذَا خَوَّلْنَاهُ نِعْمَةً مِنَّاۙ قَالَ اِنَّمَٓا اُو۫ت۪يتُهُ عَلٰى عِلْمٍۜ بَلْ هِيَ فِتْنَةٌ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

İnsan bir sıkıntıya düştüğünde bize yalvarıp yakarır. Ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde ise: “Bunu bilgim ve becerim sayesinde elde ettim” deyiverir. Halbuki o bir imtihandır; fakat insanların çoğu bunu bilmez.

Teğabün / 15. Ayet

اِنَّمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۜ وَاللّٰهُ عِنْدَهُٓ اَجْرٌ عَظ۪يمٌ

Mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir. Allah’ın sevgi ve taatini mal ve evlat sevgisine tercih edenleri Allah katında büyük bir mükâfat beklemektedir.

Bakara / 155. Ayet

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ

Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak sûretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!

Âl-i İmrân / 186. Ayet

لَتُبْلَوُنَّ ف۪ٓي اَمْوَالِكُمْ وَاَنْفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَمِنَ الَّذ۪ينَ اَشْرَكُٓوا اَذًى كَث۪يرًاۜ وَاِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا فَاِنَّ ذٰلِكَ مِنْ عَزْمِ الْاُمُورِ

Mallarınız ve canlarınız husûsunda mutlaka imtihan edileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve günahlardan sakınırsanız, elbette bu davranış, yapılmasında azimli ve kararlı olunması gereken en mühim işlerdendir.

A’râf / 168. Ayet

وَقَطَّعْنَاهُمْ فِي الْاَرْضِ اُمَمًاۚ مِنْهُمُ الصَّالِحُونَ وَمِنْهُمْ دُونَ ذٰلِكَۘ وَبَلَوْنَاهُمْ بِالْحَسَنَاتِ وَالسَّيِّـَٔاتِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Daha sonra onları parçalanmış topluluklar hâlinde yeryüzünün her tarafına dağıttık. İçlerinde iyi olanlar da vardır, iyi olmayanlar da. Belki gittikleri yanlış yollardan, işledikleri günahlardan dönerler diye onları bazen nimetlerle, bazen de musibetlerle imtihan ettik.

(Yazmak istediğim anlatmak istediğim daha çok konular var nasip olursa ilerleyen günlerde ele alacağım. )