Otizm Rehberi 1/12 (1-Tanı)

Çağımızda büyük bir hız ve risk ile ilerleyen hastalığın adıdır OTİZM. Sağlık ile ilgili hiç bir duruma internetten tanı koyamazsınız. Burada vereceğimiz sizlere çocuklarınızın Otizim”li olma olasılığı hakkında bilgi vermekte ve ilerleyen süreçte onlar için yapabileceğiniz faydalı ve destekleyici durumları anlatan tam detaylı bir Otizm rehberidir. 

  • 03 Şubat 2025
  • 157 kez görüntülendi.
Otizm Rehberi 1/12 (1-Tanı)

  Çağımızda büyük bir hız ve risk ile ilerleyen hastalığın adıdır OTİZM. Sağlık ile ilgili hiç bir duruma internetten tanı koyamazsınız. Burada vereceğimiz sizlere çocuklarınızın Otizim”li olma olasılığı hakkında bilgi vermekte ve ilerleyen süreçte onlar için yapabileceğiniz faydalı ve destekleyici durumları anlatan tam detaylı bir Otizm rehberidir. 

Otizm Nedir ? :Üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB’nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır.

Otizm Neden Olur ? : Otizm tetikleyen ve oluşumunu sağladığı varsayılan doğrudan tek ve net bir bilgi yoktur. Otizmi tetiklediği veya neden olduğu sayılabilecek bir çok durum mevcuttur. Aile genetik yapısında hiçbir sorun olmayan bireylerin Çocuklarında Otizm olabileceği gibi bu durumun akside mümkündür. 

   Otizm’e sebep olabilecek ihtimaller zincirlerini iki başlık altında şu şekilde sayabiliriz;

Doğum Öncesi İhtimaller;

  • Anne Adayının Sağlıksal Durumu; Hamilelik süreci zor ve sancılı bir dönemdir. Bu dönem içerisinde anne adayının Hem sağlık hem de Psikolojik durumu çok önemli ve azami dikkat gerektiren bir durumdur. Doğum öncesi süreçte anne adayı olabildiğince sağlıklı bir süreç geçirmeli ve mümkün olduğunca mutlu, tartışma, kavga ve gürültüden uzak bir süreç geçirmelidir. Anne adayının Uyku, Beslenme ve Tıbbi Destek İlaçlarını Mutlaka düzenli ve uygun koşullarda doktor gözetiminde almalıdır.
  • Anne Adayının Psikolojik Durumu; Anne adayı doğum öncesi süreçte kendisini moral ve psikolojik açıdan güçlü ve mutlu tutmalı aile bireyleri bu tutuma destek ve yardımcı olmalıdır. Anne adayının çok aşırı Telefon, Bilgisayar ve TV Gibi Elektronik cihazlara maruz kalmaması, Düzenli temiz hava egzersiz ve yürüyüş aktivitelerini yapması bebeğin gelişimi için oldukça önemlidir.
  • Anne Adayının Beslenme Şekli; Bizler günlük yaşamlarımız da dahi bir çok yemeği ve gıdayı seçmekte keyif ve tercihlerimize uygun gelen ürün ve gıdaları tüketmekteyiz. Ancak gelişim ve büyüme aşamasında olan bebek için sizin tercihleriniz her zaman faydalı ve doğru olmayacaktır. Anne adayı doğum öncesi süreçte şartların kendisi için rahatsız edici olmasına rağmen az az da olsa tüm gıdaları almaya gayret göstermeli ve mutlaka doktor gözetiminde olmalıdır.
  • Anne Adayının Fiziksel Durumları; Doğum öncesi süreç uzun zor ve yorucu bir zamandır. Bu zaman süresince Anne adayı oturup kalkma hareketlerini dikkatlice yapmalı ağır hareket ve yüklerden kaçınmalı  Partneri ile yakınlaşma konusunda Doktorundan bilgi edinmelidir.
  • Doğum Türü ve Sonrası; Anne adayının en son ve en zorlu süreci doğum anıdır. Tahminlerimize sığdıramayacağımız stres, ağrı ve sancılı süreç oldukça zordur. Çoğu anne adayı bu duruma katlanmak istemediği için Sezaryen Doğum türünü seçmektedir. Otizm ile resmi bir bağı olmasa da Normal Doğum sürecinin çok faydalı olduğu bilinen ve ispatlanan bir gerçektir. 

 Doğum Sonrası ihtimaller;

  • Bebeğin Sağlık Durumu; Doğum sonrası bebekler tecrübesiz anne ve baba adayları nedeni ile istemsizce hoş olmayan ve bebeğe zarar verebilecek bazı tutum ve durumları sergileyebilirler. Bizler hiçbir anne ve baba adayının bebeklerine kasti zarar verecekleri düşüncesine katılmıyoruz ancak bilinçsiz bazı durumlar bebeklere zarar verebilir. 
  • Beslenme Kaynaklı Sorunlar; Bebek doğum sonrası ilk altı aylık süreçte anne sütüne sık sık ve yoğun bir ihtiyaç duyar. Tecrübesiz anne ve babalar çoğu zaman Anne sütünün bebek için yeterli olup olmadığını anlayamaz ve bu değerler bebeğin ilk 7 günlük rutin kontrolünde doktoru tarafından fark edilir. Anne adayının süt yönünden yeterli olup olmadığını tahmini olarak anlayamayız. bebeklerin kilosu ve beslenme sonrası tepkileri ihmal edilmeksizin her gün kontrol edilmelidir. Bebeklerde Gram mahiyetinde kaybedilen kilo miktarı yetişkin bir bireyin kilo kaybetmesine oranla daha yüksek değer de ve risktedir.
  • Bebeğin Sıcak ve Soğuk Algısı; Bebeklerimiz bizler kadar hayata alışkın ve tecrübeli değillerdir. Sizlerin üşüme ve sıcaklama derecesi ile bebeğinizin bu hassasiyeti bir değildir. Bebek konuşamadığı için bunu anlatamaz ve kontrol ister. Doktorunuzdan bilgi edinerek nasıl giyinmesi, banyo süreci gibi durumları öğrenmeli ve onu kollamalısınız.
  • Bebeği Oyalamak İçin TV ve Telefon; Bebeklerimiz bazen nedensizce öylece durduk yere saatlerce ağlayabilir. Bebeklerinizi rahatlatmak onlara güvende olduğunu hissettirmek için yapabileceğimiz bir çok seçenek vardır. Ancak bizler TV, Çocuk Kanalları ve Telefon Cihazlarımızı onunla çok erken tanıştırırız. Bebeğinizin susması için rahatınıza gelen bu uygulama ve yöntemleri seçmeyin.
  • Bebeğin Düşme ve Ateşli hastalık Durumu; bebeklerimiz gün geçtikçe büyür ve hareketlenir. Ani düşmeleri, emekleme çabaları ve yürüme iç güdüleri istemsiz ve ani kazalara sebebiyet verebilir. Ateşlenme vb durumlar ise çok iyi takip edilip gözlenmeli doğrudan Tıbbi müdahale yapılmalıdır. Eski nesil düşüncesi ile ne olacak çocuk hasta da olur iyide, her şey için hastaneye mi götürülür düşüncesi çok yanlış ve bilinçsiz bir davranıştır. Bebeğinizi dinleyin, Gözleyin ve Onu Anlayın. Hastane bir seçenek değil İHTİYAÇTIR:
  • Bebeğin psikolojik Durumu ve Aile Yapısı; Bir çok anne ve baba adayı bebeğin yanında kavga ve yüksek sesli tartışmalara girebilir ve bebeğini anlık sinir ile göz ardı edebilir. BEBEK UYLKU HALİNDE İKEN ANİ YÜKSEK BAĞIRMALARINIZ, SEVİNÇ,ÜZÜNTÜ FARK ETMEZ,KAPI ÇARPMASI, BİRŞEYLERİN DÜŞMESİ ONUN İÇİN SON DERECE TEHLİKEDİRRRR. BEBEK UYANIK İKEN ONUN GÖRDÜĞÜ ORTAM VE MEKANDA KAVGA ETMEK, EL HAREKETLERİ VE ŞİDDET UNSURLARI SON DERECE TEHLİKELİDİR. BEBEKLER KONUŞAMAZ ANCAK ANLAR.

   Doğum öncesi ve sonrası bebeğinizde otizm olmasına sebep olabilecek en yaygın sorunları sizler için derledik. Şimdi ise bebeğimiz Otizmli bir birey mi bunu nasıl anlayabiliriz veya ön fikir edinmemize yardımcı olur bu konuya değinelim. aşağıda sayacağımız başlıklar sizin bebeğinizde gözlemlenen durumlar ise bebeğinizin Otizm olma ihtimali yüksek veya Gelişim Geriliği Olma İhtimali yüksek Olabilir. Ancak unutmayın bu sayımlar bir varsayım üzerine ön bilgi edinmeniz adınadır. En doğru bilgi ve tanı için hiç geç kalmadan Uygun poliklinikten randevu alınız. (çocuk doktorundan randevu alarak, Randevu aldığınız doktordan çocuk psikiyatrisine sevk istemelisiniz) 

Otizm olma ihtimali veya Gelişim Geriliği Olma İhtimali Yüksek Çocuklarda Aşağıdaki durumlar gözlenir;

  • Diğer çocuklar ile ilgilenir ancak onlar ile aynı oyunları oynayamaz ve uyum sağlayamaz.
  • Ev de bulunan eşyalara ilgisi yüksektir (koltukların arkasına saklanma, koltuklara tırmanma vb) sahiplenme ve vazgeçememe duygusu yüksektir. 
  • Oyuncakları amacına uygun oynayamazlar.
  • Oyuncaklarında bulunan teker ve dönücü parçaları izlemekten hoşlanırlar
  • Oyuncaklarını sürekli sıralı düzende tutarlar, paylaşmazlar
  • Hareket eden nesnelere sürekli ve süresiz bakabilirler
  • Göz teması kuramazlar, dokunulmaktan (anne ve baba dışında) hoşlanmaz izin vermezler
  • isimlerine tepki vermezler
  • İşaret dili ile göstermeye çalışır ve istenileni yapmakta zorlanırlar
  • Kelime dağarcığı çok düşüktür konuşmaz ve sadece aynı kelimeleri tekrar ederler
  • Bazı seslerden yüksek derece de rahatsız olabilecekleri gibi, karanlık, aydınlık gibi ortam tepkileri a normal olabilir.
  • İşaretle gösterilen yer ve nesnelere bakmaz veya önemsemezler
  • Yaptırmak istediklerini sizleri götürerek ve el işareti ile göstererek yaptırmaya çalışırlar
  • Ağlamak onlar için bir silahtır saatlerce ağlayabilirler.
  • Çoğu zaman çocuğunuzun duymadığını düşünürsünüz, çok yüksek sesle yanın da dahi olsanız tepki vermezler
  • Kendi etraflarında veya bireyin etrafında hiç yorulmadan dönme veya izleme nitelikleri bulunur.

BURAYA TIKLAYARAK M-CHAT testini indirebilirsiniz.

Otizmli Bireylerin Genel Gözlemlenebilir Durumları Hakkında Bazı Bilgiler;

Depresyon: Otistik kişilerin, nörotipik (hiçbir nörogelişimsel bozukluğu olmayan) kişilere göre depresyon yaşama olasılığı dört kat daha fazladır. Depresyonun en güçlü yordayıcılarından biri yalnızlıktır. Otizm spektrumunda yüksek konumda olan bireylerin kendilerini izole etme riski daha yüksek olduğundan, depresyonu tetikleyen daha fazla nedene sahip olabilirler.

Saplantılar: Otizm spektrum bozukluğu olan birçok kişi değişimle baş etmekte güçlük çeker. Bunun sonucu olarak, sıklıkla uymaları gerektiğini düşündükleri rutinlere sahip olurlar. Bu ritüel ve rutinlere bağlı kalmak onlara içinde bulundukları ortamın kontrolünün daha fazla ellerinde olduğunu hissettirir. Ayrıca, genellikle ilgilenmeleri gerektiğini hissettikleri ve bunun iyi oluşları için esas olduğunu düşündükleri özel ilgi alanları mevcuttur.

Anormal/Tekdüze Konuşma: Otistik bireyler genellikle çoğu insandan farklı konuşur. Tekdüze veya abartılı bir şekilde veya aralıklı patlamalar halinde konuşabilirler. Bu, otizm spektrum bozukluğu olan kişilerin benzetmeleri, sosyal ipuçlarını ve belirli kelimelerin altında yatan anlamları anlamada yaşadıkları genel zorluklarla ilgilidir.

Gürültüye Hassasiyet: Otizm spektrum bozukluğu olan kişilerin sıkça yaşadığı bir semptom, sese karşı yüksek hassasiyettir. Otizm spektrum bozukluğu olan bireyler, gürültünün yanı sıra anormal sıcaklıklar veya anormal ışıklar gibi diğer çevresel uyaranlardan da kolayca etkilenebilir.

Sosyal Zorluklar: Otizm spektrum bozukluğu olan pek çok kişi, arkadaş edinme veya ilişki kurma konusunda zorlanır ve belirsiz sosyal durumlardan bunalmış hissedebilirler. Bu eğilim, genellikle sözlü olmayan iletişimi anlamada zorlanmaları veya tersine, sabit rutinlere bağlılıkları veya tekdüze konuşma eğilimleriyle ilgilidir.

Anksiyete: Otistik bireyler genellikle mantık dışı korkular veya fobiler, sosyal kaygı ve ayrılık kaygısı geliştirir. Duyusal hassasiyetleri ve/veya rutinlerindeki değişikliklere uyum sağlamada zorlanmaları nedeniyle yoğun stres seviyeleri ile başa çıkmak zorunda kalabilirler. Sosyal Anksiyetesi yüksek olan bireyler, akranlarından olumsuz tepkiler alma korkusu da geliştirebilirler.

Anormal Duruş: Otizm spektrumundaki bireyler genellikle kendi vücut hareketlerine karşı düşük bir algı ile mücadele ederler. Bunun sonucunda motor koordinasyon veya postural oryantasyonda zorluklar yaşayabilirler. Bu eğilimler ise sosyal soyutlanmalarını daha da artırabilir.

Düşük Göz Teması: Otizmin ayırt edici özelliklerinden biri de göz temasından kaçınma eğilimidir. Otizm spektrumundaki bireyler genellikle göz temasını korumanın strese neden olduğunu düşünürler. Pek çoklarının yaşadığı zorlayıcı duyusal bilgi nedeniyle, otizm spektrumundaki pek çok kişi, durağan nesneler veya başka bir kişinin ayakkabıları gibi başka bir şeye bakmayı tercih eder.

Tikler ve Kıpırdanmalar: Otistik bireyler baş hareketleri, aşırı göz kırpma veya göz seğirmesi gibi motorik ve somatik tiklere sahip olabilirler. Sözcükler ve sözleri tekrarlamak gibi sesli tiklerle de mücadele edebilirler. Son olarak, bazıları yerinde durmakta zorlanır ve sürekli olarak kımıldanma ihtiyacı hisseder.

Agresiflik: Bazı otistik bireyler, nesnelere veya eşyalara vurma, mülkü tahrip etme ve/veya öfke nöbetleri geçirme şeklinde saldırganlığa eğilimli olabilir. Bu, ihtiyaçlarını anlatmanın başka bir yolu olduğu için, özellikle iyi konuşamayan otistik bireyler için daha olasıdır.

Bir Sonraki Yazımızda Görüşmek Üzere. Bu konu üzerine konuşmak için Forum     Bölümüne ücretsiz yazabilirsiniz.


Bukre sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın

Bukre sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin